Vajinismus Nedir?

Daha çok küçük yaşlardayken “Kapat eteğini bacağın görünecek” azarlamalarıyla öğreniriz kendimizi kapatmamız gerektiğini. Ola ki cinsellikle ilgili basit bir soru sorduğumuzda “ Ne biçim soru bu, sus bakim terbiyesiz!” yaftasını da yedikten sonra; sadece eteğimizi değil, kendi bedenimize olan ilgimizi, sorularımızı ve meraklarımızı da kapatırız.
Daha çok bayanlar içindir bu tabular. Erkekler ise teşvik edilir. “Aç bakıyım pipini göster amcana”, “Aferin benim oğluma çapkındır o… kızları kovalar…” gibi ifadeler kullanılır gururla. Şaşaalı sünnet törenleri düzenlenir erkeğin cinselliğine dair.
Zaman gelir kız da büyür oğlan da. Evlilik vakti gelir. Kendi mahremini o güne kadar gizlilikle korumayı öğrenen kadın, bilmediği daha doğrusu ona hiçbir zaman öğretilmeyen cinsel hayata dair kapıları araladığında yaşadığı karmaşanın bilimsel adıdır VAJİNİSMUS. “Hayır istemiyorum” demenin, bilinç altındaki başka bir yoludur belki de VAJİNİSMUS.
Vücudu ile ilgili yaşayabileceği şeylere dair her türlü insiyatifi elinden alınmış ve yaşarsa “çok ayıp, günah” olacağı söylenen şeyler ;gün gelir bir anda isteniverir kadından. Yıllardır koruduğu en değerli hazinesi olan namusunu, bekaretini ( kızlık zarı) kaybedivermek o kadar kolay olmayabilir. O noktada karmakarışık olan kadının fiziksel anlamda kendini savunmasıdır VAJİNİSMUS.

VAJİNİSMUS:

Bayanın cinsel ilişkiye girememesi,
Bayanlarda görülen bir cinsel işlev bozukluğu,
Cinsel yakınlaşma sırasında vajen kaslarını istemsiz kasılması ve sonucunda cinsel birleşmenin gerçekleşmemesi,
İstemsiz kasılmalar sonucu ilişkinin gerçekleşmemesi,
Kadınlar da cinsel ilişkinin gerçekleşmemesi ya da çok sancılı olması durumudur.
Fiziksel olarak bir sorun olmamasına rağmen cinsel ilişki sırasında korku,kaygı,sancılar kendini gösteren vajinismus kadın cinsel organında kasılmalar meydana getirir ve cinsel ilişkinin olmasını engeller Vajinismus hastası kadın bedensel açıdan normaldir. Sadece olumsuz düşünceler, korkular ve endişeler nedeniyle vajinal girişteki istemsiz kasılma cinsel birleşmeyi engeller. Bu kasılmalar kadının kontrolü dışında olur. Kasılmalar aslında vücudun kendisini korumasına yönelik bir savunmadır. Kadının korku, kaygı ve endişesi sonucudur.İlk cinsel aktivite sırasında ortaya çıkar, fark edilir. Buna primer vajinismus denir.Cinsel yaşam sağlıklı bir biçimde sürerken yaşanabilecek zor bir doğum, düşük, kürtaj, cinsel taciz, tecavüz gibi olayların ardından da vajinismus görülebiliyor.Böyle bir duruma sekonder vajinismus diyoruz.Vajinismus has- talarında, kasılmalar sadece vajinal girişde değil, vücudun diğer bölgelerindeki kaslarda da görülebilir. Karın, bel, sırt, bacaklarda da ağrılar oluşabilir.Temelinde olumsuz cinsel düşünceler vardır.Vajinismus sorunu olan kadınların çoğu vajina muayenesinde de zorlanır.Tüm yaş gurubundaki kadınlarda görülebilir.Tamamiyle psikolojiktir ve tedavi edilebilirdir.Batı toplumunda görülme sıklığı %1 iken Türkiye’de 10 katı daha fazla. Her 10 kadından birinde rastlanmaktadır. Cinselliğin konuşulmasının zor olduğu toplumlarda cinsellikle ilgili sorunların konuşulması da mümkün olmadığından uzun süre gizlenen bir sorun haline gelebilir.Zaman içerisinde bu sorunun çözümsüzlüğü sebebiyle ilişki ve evlilik sorunlarına da dönüşmekte.“Herkesin rahatlıkla yaptığı bir şeyi ben neden yapamıyorum” biçimindeki düşünceler, kadının hem kendi kadınlığı ile ilgili, yetersizlik, hem de eşine karşı suçluluk hissetmesine neden olur. Etraftan gelen “ne zaman çocuk yapacaksınız? ” soruları da eklenince durum daha da çıkmaza girer.Bunu yaşayan çiftler farklı bir durum olduğu için sadece kendilerine özgü bir sorun olarak düşünürler ki bu da sorunlarının çok daha zor ve karmaşık olduğuna inanmalarına neden olabilir.Cinsel ilişki beden ve beynin ortaklaşa çalıştıkları bir eylemdir. Cinsel uyum yalnızca cinsel organların birleşmesi demek değildir. Genel uyumun da bir parçasıdır. Eşlerin genel olarak uyumla ilgili bir sorunu varsa bu durum cinsel uyumlarını da etkiler.Cinsel uyum içerisinde sevme, sevilme bağlılık, dokunma, okşanma, konuşma, paylaşma, özleme gibi pek çok duygu ve gereksinim de vardır.

NEDEN VAJİNİSMUS ?

Cinsellikle ilgili tabular,
Katı toplumsal kurallar ve değerler
Olumsuz dinsel, kültürel şartlanmalar
Çocukluk çağından kalma korkuların, suçluluk, ayıp- günah duygularının etkisi,
Cinsel organlardan iğrenme, hoşlanmama,
Cinsellikle ilgili yetersiz ve yanlış bilgiler,
Yetiştirilme tarzından kaynaklanan, cinsellikle ilgili yanlış inanışlar ve bilinç altı korkular,
Cinsel ilişki ile ilgili korkular erkek cinsel organının büyük olduğuna, canının çok yanacağına, acı çekeceğine, parçalanacağına dair korkular,
İlk cinsel ilişki sırasında ağrı beklentisi,
Yaşanmış cinsel şiddet (Cinsel istismar, tecavüz, cinsel travma),
Cinsellikle ilgili katı yargılar sonucu oluşan sorumluluk, ayıp, günah duyguları,
Cinselliği değersizleştiren, aşağılayan aile tutumları,
Baskıcı aile tutumları,
Kızlık zarını kaybetme korkusu, bekaret kavramına verilen abartılı önem,
Hamile kalma korkusu,
Kadınların kendi cinsel organlarını tanımamaları,
Eşler arasındaki iletişim biçimi,
Cinsel iletişim sorunları,
Performans kaygısı, başarısız olma becerememe endişesi…gibi pek çok neden sebep olabilir TEDAVİSİ:

Toplum olarak cinselliği rahat konuşamadığımız, bilmediklerimizi soramadığımız için bu konuya dair sorunlar zor hatta bazen çözümsüz gibi görünebilir. Problemlerin en ağır olanları çözümsüz olduğu düşünülenlerdir. Sorun ne olursa olsun kişi bunu çözeceğine dair umut taşıyorsa çözümle ilgili daha hızlı ve sağlıklı ilerleme şansı olur.
Bu sorunu yaşayan çiftler, problemlerini paylaşamadıkları için uzman yardımı almakta çok gecikirler. Bu sorun tedavisi mümkünken, uzun yıllar süren kronik bir durum haline gelebilir. Böyle bir durumda ilk yapılması gereken organik bir bozukluğu olup olmadığından emin olmak, bir jinekolojik muayeneden geçmektir. İkinci önemli konu ise bu alanda yani cinsel işlev bozuklukları konusunda bir
uzmandan ya da ekipten yardım almak. Zaman zaman bu alanda eğitimi ve deneyimi olmayan uzmanların veya kişilerin de müdahalesi, sorunu yaşayan çiftlerin daha da umutsuzluğa kapılmasına sebep olabilmekte.
Bu konu ile ilgili yardım almak isteyen çiftlerle çalışırken kadının ve erkeğin rahatlatılması, heyecan ve korkuları yatıştıracak ruhsal bir ortam oluşturulması için uygun psikolojik destek sağlanmalıdır.

Öncelikle çift ayrıntılı biçimde değerlendirilir ki konuya dair bakış açıları belirlenir
Çifte durumun ne olduğuna dair ayrıntılı bilgi verilir.
Tedavinin nasıl olacağı, nasıl bir yol izleneceği açıklanır
Planlanan tedaviye eşlerin birlikte katılması uyum sürecinin çabuk ilerlemesini sağlar
Önemli olan bunun çözülebilir bir sorun olduğunun kabul edilmesidir ve gecikmeden uzmana başvurulması gerekir.
BU YAZI MERKEZİMİZ TERAPİSTİ Dr. AYŞE ALTUĞ TARAFINDAN DERLENMİŞTİR

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir