SİGARANIN TARİHÇESİ
Tütün1560 yılında nikotine adını veren Jean Nikot tarafından Fransa’da yetiÅŸtirilmeye baÅŸlandı. Keyif verici etkisi ve farklı olarak solunum yoluyla kullanılması nedeniyle Avrupa’nın ilgisini çekti. Bağımlılık yapıcı etkisi çok hızlı olduÄŸu için de çabucak yayıldı.
AMERİKA’DAN AVRUPA’YA: Tütün Amerika kıtasında yerliler tarafından binlerceyıldan beri kullanılmaktaydı.Ancak uygar dünyanın tütünle tanışması Amerika’nın 1492 yılında keÅŸfedilmesiyle oldu.Tütün1560 yılında nikotine adını veren Jean Nikot tarafından Fransa’da yetiÅŸtirilmeye baÅŸlandı. Keyif verici etkisi ve farklı olarak solunum yoluyla kullanılması nedeniyle Avrupa’nın ilgisini çekti. Bağımlılık yapıcı etkisi çok hızlı olduÄŸu için de çabucak yayıldı.
KRALİÇE OTU: Dönemin Fransa Kraliçesi Elizabeth tarafından migren tedavisinde kullanıldığı için bu adı alan tütün, sağlık açısından mucizevi bir bitki olarak tanındı. Kısa zamanda nefes darlığından baş ağrısına, öksürükten yara tedavisine kadar birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılmaya başlandı.
OSMANLI’DA TÜTÜN: 1600’lü yılların başından itibaren tütün deniz ticareti yoluyla Osmanlı’ya ulaÅŸtı. İlk zamanlarda din açısından sakıncası tartışıldı ve bazı din adamlarınca karşı çıkıldı ise de ÅŸeyhülislamın “mekruhtur” fetvası üzerine hızla yayıldı. 4. Murat döneminde bir ara yasaklandı. Ancak yasağın gerekçesi tütün kullanımından kaynaklanan büyük yangınlar çıkmış olmasıydı.
TÜTÜNDE BİRİNCİ TÜKETİM PATLAMASI: Enfiye ÅŸeklinde burna çekilen, ağızda çiÄŸnenen ve pipo, puro,nargile ÅŸeklinde içilen tütünün kağıda sarılmasıyla sigara ortaya çıktı. Sigaranın1800’lü yıllarda makinelerde sarılmaya baÅŸlaması ile sigara endüstrisi doÄŸdu.Sigara bir sanayi ürünü oldu. Eskiden zor ulaşılan sigara artık sanayileÅŸme nedeniyle bol miktarda ve ucuza elde edilebiliyordu. Saatte binlerce sigara üretebilen makinaların yapılmasıyla sigara üretimi ve dolayısıyla tüketimi patladı.Sigaranın ucuzluÄŸu ve bolluÄŸunun yanı sıra taşıma ve kullanın kolaylığı nedeniyle popülerliÄŸi iyiden iyiye arttı.
ZARARLARI ANLAÅžILIYOR: 1800’lü yılların sonlarına doÄŸru tıptaki geliÅŸmeler sonucu ilk kez sigaranın bazı zararları tartışılmaya baÅŸlandı. Ancak bu tartışmalar pek ilgi görmedi, çünkü tütün 350 yıllık anlı ÅŸanlı “temiz” bir geçmiÅŸe sahipti. Tüm dünyaya yayılmıştı. Öte yandan yavaÅŸ da olsa bir sigara karşıtlığı geliÅŸmeye baÅŸladı. Sigara karşıtları sigara endüstrisinin iyice palazlanması ve hükümetlerin vergi gelirlerinden vazgeçmek istememesi nedeniyle etkili olamıyordu.
DÜNYA SAVAÅžLARI – İKİNCİ TÜKETİM PATLAMASI: Dünya savaÅŸlarının baÅŸlamasıyla yaÅŸanan toplumsal yıkım ve acılar sigara üretiminde ikinci patlamaya neden oldu.Askerler arasında sigara tüketimi çok arttı. DiÄŸer yandan savaÅŸan devletler askerlerine cesareti arttırdığına inanıldığı içi bedava sigara dağıtmaya baÅŸladılar.Bu uygulama 1970’li yıllara kadar ülkemizde de vardı. Bu dönemde sigara endüstrisi büyümekte, karına kar katmakta iken sigaranın zararları konusundaki bilimsel araÅŸtırmalar sessizce devam etmekteydi. Ancak sigara içen birçok hekimin bulunması ve sigara firmalarının karşı faaliyetleri sonucu sigaranın zararlı olup olmadığı hekimler arasında hala tartışma konusuydu.
SİGARA KANSER YAPIYOR: 1950 yılında Dr. Evart Graham’ın sigaranın kansere yol açtığını bilimsel olarak ortaya koyması sigaranın zararlı olup olmadığı tartışmalarına son noktayı koydu.DiÄŸer yandan baÅŸta ABD olmak üzere geliÅŸmiÅŸ devletler sigaranın topluma maliyetinin çok ciddi boyutta olduÄŸunun anlaşılmasıyla sigara endüstrisine karşı yasal düzenlemeler, sigara yasakları, reklam kısıtlamalarına baÅŸladı. Yapılan araÅŸtırmalar sigaraya kiÅŸinin ödediÄŸi her 1 dolara karşın, sigaranın yol açtığı hastalıklar, iÅŸ gücü kayıpları, yangın ve kazalar, çevre kirliliÄŸi gibi nedenlerle topluma ve devlete 2 dolar ek maliyet yüklediÄŸini ortaya koydu.
SİGARA KARÅžITI KAMPANYALAR: 1960’larda itibaren geliÅŸmiÅŸ ülkelerde baÅŸlatılan kampanyalar sonucu sigara kullanım oranları ve toplam tüketim miktarları azalmaya baÅŸladı. BaÅŸta saÄŸlık personeli, sivil toplum kuruluÅŸları ve devlet iÅŸbirliÄŸiyle sigara içme yasakları, yasal düzenlemeler, sigarayı bırakma kampanyaları, firmalara karşı açılan tazminat davaları ve sigarayı bıraktırma polikliniklerinin çalışmalarıyla büyük baÅŸarılar elde edildi. 1950-1970 yılları arasında geçen 20 yıllık dönemde ABD’de 50 milyon kiÅŸinin sigarayı bıraktığı, sigara kullanımının % 45’ten %25’lere düştüğü bilinmektedir.
NE OLACAK SİGARA ENDÜSTRİSİNİN HALİ: Gelişmiş ülkelerde ciddi boyutta pazar ve prestij kaybına uğrayan çok uluslu sigara firmaları ülkemizin de içinde bulunduğu azgelişmiş ülkelere yöneldi. Özellikle ABD kendi insanı için sigara endüstrisine karşı ciddi mücadele içinde iken, üçüncü dünya ülkeleri söz konusu olduğunda sigara firmalarına tam destek verdi. Firmaların 3. dünyadaki sorunlarını çözmek için eski CIA ajanlarının kullanıldığı, IMF ve Dünya Bankası aracılığıyla ülkeler üzerinde baskı kurduğu, ulusal tütün ve sigara üretimini, ulusal tekelleri ortadan kaldırmak için büyük çaba gösterdiği bilinmektedir.
ÜLKEMİZDE DURUM: Sigara firmaları da arkalarında bu destek ile uyguladıkları saldırgan pazarlama ve reklam faaliyetleri sonucu Ülkemiz baÅŸta olmak üzere geliÅŸmemiÅŸ ülkelerde büyük baÅŸarılar elde etmiÅŸ, karlarına kar katarak daha da büyümüşlerdir. ÖrneÄŸin; 1990-2000 arası dünya sigara tüketimi %5 artarken , Asya kıtasında artış %33 olmuÅŸtur.Aynı ÅŸekilde 1984’ten itibaren geliÅŸmiÅŸ ülkelerde sigara tüketimi % 30 azalırken Türkiye’de %80 artmıştır.Bu artışta Özal döneminde sigara pazarının yabancılara açılmasının ve PM ve Sabancı ortaklığı ile kurulan PHİLSA ‘ya tanınan ayrıcalıkların büyük etkisi olmuÅŸtur. 1982 yılında 54 milyar adet olan sigara tüketimi ikiye katlanarak 2001 yılı itibariyle 110 milyar adede ulaÅŸmıştır.Tam tersine ciddi bir tütün üreticisi ve ihracatçısı konumunda olan Türkiye’de tütün üretimi bitme noktasına gelmiÅŸ ve tütün ve sigara ithalatçısı haline gelmiÅŸtir.