CinseliÄŸin ifade edilmesi

Güdüler vücudun ihtiyaçlarını karşılamak için insanı harekete geçiren bir iç enerji olarak beden ve ruhsal bütünlüğün korunması açısından oldukça önemlidirler.

Cinsellik güdüsü de (libido) aynen diğer güdüler gibi her normal kadın ve her normal erkekte vardır ve normal şartlarda karşı cinse yönlenmiştir.

Güdülerin yönlendirdiÄŸi davranışların ifade bulması, yani belli bir güdünün “doyurulması” için izlenen yol bireyden bireye farklı olabilir. Bu farklılığı yaratan, öncelikle bireyin üst benliÄŸinin belli bir davranışa geçmeden önce o davranışın uygun olup olmadığını denetlemede izlediÄŸi yoldur. Sosyal davranışlarımızı yönlendiren üst benlik, açlık hissi ortaya çıktığında bu arada baÅŸka bir konuyla ilgileniyorsak, bizi direkt yemek yeme davranışına yönlendirmek yerine, bu davranışı uygun olan bir zamanda gerçekleÅŸtirebilmemiz için açlık giderme davranışımızı belli bir süre ertelememizi saÄŸlar.

Benzer bir şekilde cinsellik güdüsü de, direkt cinsel davranışa yönlenmek yerine, üst benlik tarafından çok sıkı bir şekilde denetlenerek belli bir süre ertelenir. Üst benlik cinsellik davranışını ertelemede o kadar etkin olabilir ki, ihtiyaç çok belirgin bir şekilde ortaya çıksa dahi, bu güdünün doyurulması etkin bir şekilde engellenebilir.

Özellikle cinselliÄŸin “ayıp” olarak deÄŸerlendirildiÄŸi aile veya toplumlarda üst benlik bu konuda katı bir tutumla ihtiyacı bastırarak kiÅŸinin bilincinde bu ihtiyacı duymasını bile tümüyle engelleyebilir. Ancak böyle bir durumda ihtiyaç bilinç altında devam eder.

Yukarıdaki açıklamalardan çıkarılması gereken özet, cinselliğin ifade edilmesinde her bireyin ailesinden ve yakın çevresinden öğrendiği davranışların çok etkili olduğudur. Cinsellik karşı cinsten iki birey arasında yaşanan çok özel bir iletişim şeklidir ve normal bir birey kendi kişiliğince uygun kabul ettiği şartlar ortaya çıkana kadar bu güdünün doyurulmasını erteleyebilir.

Cinsellik güdüsünün dozajı

Cinsellik güdüsü yani duyulan cinsel arzunun “dozajı” veya ÅŸiddeti her bireyde farklıdır. Hatta bir birey belli bir zaman dilimi içerisinde geçici olarak cinsel arzusunda azalma veya artma hissedebilir.

Artmış cinsel arzu

Bazı bireyler çok fazla cinsel arzu duyduklarını hissederler ve bunun normal olmadığını düşünürler. “Aşırı cinsel arzu” olarak tanımlanan, çoÄŸu durumda yapısal bir özelliktir ve bireyde baÅŸtan beri vardır. Bazı insanlar yapısal olarak cinselliÄŸe daha “düşkündürler”.

Bazen bir birey hayatının belli bir döneminde diğer dönemlerine göre daha fazla cinsel arzu duyduğunun farkına varabilir.
Cinsel arzunun anormal bir ÅŸekilde yüksek olduÄŸunun belirleyicisi, bu arzunun veya bu arzudan doÄŸan cinsel davranışın insani çok fazla meÅŸgul etmesi ve günlük yaÅŸantısını olumsuz etkilemesidir. Bu tanımın dışında kalan “yüksek dozlu cinsel arzu” anormal kabul edilmez.

Azalmış cinsel arzu

Bazı bireyler de yukarıdakinin aksine cinsel yönden fazla arzulu olmadıklarını düşünürler. “Fazla cinsel arzu duymamak” da çoÄŸu durumda yapısal bir özelliktir ve birey baÅŸtan beri böyledir. Bazı insanlar yapısal olarak cinselliÄŸe daha az “düşkündürler”.

Bazen bir birey hayatının belli bir döneminde diğer dönemlerine göre daha az cinsel arzu duyduğunun farkına varabilir.

Cinsel arzunun anormal bir ÅŸekilde düşük olduÄŸunun belirleyicisi, bu arzu azalmasının kiÅŸiyi rahatsız etmesi veya kiÅŸinin eÅŸiyle olan iliÅŸkilerini olumsuz etkilemesidir. Bu tanımın dışında kalan “azalmış cinsel arzu” anormal kabul edilmez

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir