Cinsel aktivite kalbi ne kadar zorluyor?
ANKARA (İHA) – Cinsel iliÅŸkinin az da olsa kalp krizi riskini artırdığı belirlenirken, saÄŸlıklı bir kiÅŸide cinsel aktivitenin orta dereceli bir egzersize eÅŸdeÄŸer olduÄŸu ortaya çıktı. Hareketsiz yaÅŸam ve evlilik dışı iliÅŸkilerin yanısıra cinsel birleÅŸme pozisyonu da kalp krizi riskini tetikliyor. Bunun için uzmanlar, kalp hastalarının, ideal pozisyonda cinsel iliÅŸkide bulunmasını, iliÅŸki öncesi yeterince istirahat etmesini, seks öncesi yeterince ön seviÅŸme yapmasını ve yemekten en az 1-3 saat sonra cinsel
ilişkiye girmelerini öneriyor.
Ankara Numune EÄŸitim ve AraÅŸtırma Hastanesi Üroloji KliniÄŸi’nden Doç. Dr. Ali Atan ve Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma KliniÄŸi’nden Dr. Tuncay Delibaşı, “Cinsel aktivite kalbi ne kadar zorluyor?” konulu bir araÅŸtırma yaptı.
Modern yaşamda stres ve beslenme alışkanlıklarının kalp hastalığı riskini arttırdığını ve kalp hastalığı yaşının azaldığını vurgulayan araştırmada, kalp krizi sonrasında hem hastalar hem de partnerlerinin cinsel aktivitede dahil olmak üzere tamamen normal yaşamlarına geri dönmeleri konusunda oldukça endişeli ve çekimser kaldıklarının altı çizildi.
Pek çok çiftin hatalı olarak cinsel aktiviteyi riskli ve tehlikeli bulduklarını ifade eden araştırmada, kalp hastalarının temel korkularının cinsel yetersizlik veya cinsel aktiviteye bağlı kardiyovasküler hastalığın tetiklenmesi olduğu kaydedildi.
Araştırmada, bu durumun gerginlik oluşturduğunu, kişiyi cinsel aktiviteden uzaklaştırdığını, özellikle hastalarda depresyona ve öz güven kaybına neden olduğu gibi çiftler arası ilişkileri ciddi derece bozduğu belirtildi.
Cinsel aktivite esnasında kalp hızında, kan basıncında ve oksijen tüketiminde bazı deÄŸiÅŸiklikler meydana geldiÄŸini belirten araÅŸtırmada ÅŸu tespitlere yer verildi: “Genelde saÄŸlıklı bir kiÅŸide cinsel aktivite hafif-orta dereceli bir egzersize eÅŸdeÄŸerdir. Bir süre öncesine kadar 2 katlı bir merdiven çıkan kiÅŸinin rahatça cinsel aktivitede bulunabileceÄŸi kabul edilirdi. Ancak merdiven çıkma ile cinsel aktivite birebir aynı deÄŸildir. Cinsel aktivite esnasında emosyonel faktörlerde söz konusudur ve dolayısı
ile harcanan enerji miktarı daha fazla olabilir. SaÄŸlıklı bir kiÅŸide maksimum egzersiz kapasitesi 15.5 MET’dir. Cinsel aktivitenin preorgazmik fazında 2-3 MET, orgazmik fazında ise 3-4 MET’lik bir harcama olmaktadır. Genç çiftlerde bu harcama 5-6 MET e kadar artabilir.
Cinsel ilişki esnasında kardiak nabız (KN) 120-130/dk, arteriyal kan basıncı (TA) 150-180 mmHg arasında bulunmuştur. Standart bir cinsel ilişkide bu piklerin ortalama 3-5 dakika sürdüğü ve MET değeri 5-6 olduğu bildirilmiştir. Bu çalışmanın sonucuna göre cinsel ilişkiye bağlı TA ve KN egzersizin herhangi bir formunda olduğu gibi arttığı, düzenli egzersiz yapan kişilerde MI riskinin azaldığı belirtilmiştir. Laboratuar ortamında cinsel aktiviteye bağlı meydana gelen hemodinamik ve metabolik cevaplar 10 sağlıklı erkekte araştırılmıştır. Bu amaçla kalp hızı ve oksijen tüketimi, self stimülasyon, partner stimülasyonu, kadın üstte iken cinsel ilişki ve erkek üstte iken cinsel ilişki sonrasında değerlendirildi.
Self veya partner stimülasyonu ile pik kalp hızı artışı 102 /dk, orgazm durumunda pik kalp hızı artışı erkeğin üstte olduğu koitus (cinsel birleşme) esnasında 127 /dk, kadının üstte olduğu koitus esnasında 110/dk bulundu. Koital aktiviteler, yürüme bandı esnasındaki egzersiz testiyle karşılaştırıldığında oksijen tüketimi non-coital cinsel aktiviteler için yüzde 11-12, erkeğin üstte olduğu koitus esnasında yüzde 22, kadının üstte olduğu koitus esnasında yüzde 16 artmıştır. Erkeğin üstte olduğu koitusta 3.3 MET, kadının üstte olduğu koitusta 2.5 MET, non-koital cinsel aktiviteler için 1.7 MET harcama saptanmıştır.
Sonuç olarak, kalp hızı artışı ve oksijen tüketimi non-koital aktiviteler ile kadının üstte olduÄŸu koitus esnasında benzerdir, ancak erkeÄŸin üstte olduÄŸu koitus esnasında daha fazladır. SaÄŸlıklı, 50 yaşındaki bir erkekte yıllık MI riski yüzde 1’dir. Haftada bir yapılan cinsel iliÅŸki ile bu risk sadece yüzde 1.01′ e artar. Kalp hastalığı olan ve MI için yüksek riskli kiÅŸilerde MI görülme oranı yüzde 10’dur ve cinsel iliÅŸki ile bu oran yüzde 10.1′ e çıkar. Bu riskin geçerli olduÄŸu süre cinsel iliÅŸki sonrası
2 saattir. Bu sürenin bitiminde risk ortadan kalkar. Sonuç olarak risk geçici bir sürede vardır ve düzenli egzersiz ile bu geçici risk daha da azaltılabilir veya ortadan kaldırılabilir.”
AraÅŸtırmada, kalp krizi geçiren bin 700 hasta üzerinde yapılan araÅŸtırmada, hastaların yüzde 60’ının bilinen bir maruziyeti olmadığı, yüzde19’u uyurken, yüzde 11.6’sı psikolojik strese maruz kaldığı dönemde, yüzde 4.9’u ağır egzersiz yaparken, yüzde 2.4 kızgınken ve sadece yüzde1.5’u ise cinsel iliÅŸki sırasında kalp krizi geçirdiÄŸi belirlendi.
Cinsel aktivite esnasında kalp krizinin nasıl meydana geldiÄŸinin tam olarak bilinmediÄŸinin altı çizildiÄŸi araÅŸtırmada, en çok kabul gören ÅŸu teori ortaya atıldı: “Öncelikle hemodinamik stres artışı olur. Buna baÄŸlı kan basıncı, kalp hızı ve sonuçta da miyokardın oksijen tüketimi artar ve vazokonstrüksiyon olur. Takiben trombositlerin agregasyonu da artar ve koroner arterlerde bulunan aterom plaklarında rüptür ve kopma meydana gelir. Bu teoriye dayanarak, kalp hızını ve kan basıncını azaltan ve trombosit agregasyonunu inhibe eden ilaçlar MI’a baÄŸlı oluÅŸan riski azaltacaklardır. Ayrıca kalp hastalığı sonrası cinsel rehabilitasyon da çok önemlidir. Bu amaçla, hasta ve partneri rahatlatılmalı, cinsel yaÅŸamın yeniden kurulması yavaÅŸ yavaÅŸ olmalı ve performans anksiyetesi önlenmelidir. Ayrıca iyi istirahat, ön seviÅŸme ve yemekten en az 1-3 saat sonra cinsel iliÅŸkide bulunma da riski azaltmada faydalıdır.
Sonuç olarak; standart partner, alışık ortam ve düzenli periyotlarla yapılan cinsel ilişki hafif-orta dereceli bir kalp sorunu oluşturur.
Bu yük ciddi bir risk oluşturmaz ve orta dereceli bir egzersize karşılık gelir. Cinsel ilişkiye bağlı MI riskini azaltmak için düzenli egzersiz ile egzersiz kapasitesini arttırmak çok önemlidir. Hareketsiz yaşam, evlilik dışı ilişkiler, koitus (cinsel birleşme) pozisyonu MI riskini arttırır. Uzun süreli fiziksel ve cinsel olarak aktif olmayan kişilerde cinsel aktivitenin yeniden başlatılmasından önce dikkatli bir medikal değerlendirme ve takip yapılmalıdır. Koroner anjioplasti veya bypass cerrahisi
sonrası nitrat almayan, yeterli egzersiz kapasitesine sahip, asemptomatik erkekler sildenafil kullanabilirler ve cinsel ilişki yasağı yoktur. Seks esnasında ağrı olursa seks sonlandırılmalı ve hasta hemen hekime başvurmalıdır. Bilinen koroner hastalığı veya MI öyküsü olan kişilerde yeni MI geçirme riski, düzenli egzersiz, antikoagulan ve B bloker kullanımı ile azaltılabilir. Ayrıca alkol ve sigaranın kesilmesi ve obesitenin tedavisi de fayda sağlar. Bu hastalar hala endişeli iseler bunu gidermek için
egzersiz testi yapılarak ikna edilebilirler.”